Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/1056 E. 2019/1638 K. 04.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1056
KARAR NO : 2019/1638
KARAR TARİHİ : 04.03.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- SanıkYücel Coşkun hakkında; her iki suçtan ayrı ayrı beraat
2- Sanık … hakkında;a- TCK.nın 158/1-f, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
b- TCK.nın 204/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’nin mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık … müdafii ve katılan vekili tarafından, sanık …’un beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Keşidecisi sanık … olduğu, 7.000 TL bedelli çekin diğer sanık … tarafından mermer alışverişi sonucu katılanın yetkilisi olduğu Demirkayalar Mermer Maden İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ye verildiği, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle şikayette bulunulması sonucunda; çekin keşidecisi sanık … tarafından imzalanmadığının anlaşıldığı; bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık …’nin hazırlık aşamasındaki savunmalarında sanık … ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, çeki hiç görmediğini ve çekin kendisi tarafından düzenlenmediğini belirtmesine rağmen, kovuşturma aşamasında alınan savunmasında; katılan tarafından kendisine çeki veren kişi olduğu yönünde teşhiste bulunulması üzerine suça konu çeki borcuna karşılık olarak bir başka şahsa verdiğini, katılana vermediğini ifade etmesi, çeki verdiği kişiye ilişkin açık kimlik ve adres bilgileri sunamaması, çeki verdiğini iddia ettiği kişiye hangi hukuki karşılığında verdiğini açıklayamaması ve buna dair herhangi bir belge yada delil bildirmemesi, buna karşın sanık …’un sanık …’nin iş teklifi üzerine tekstil ürünleri satılan bir iş yerini kendi adına açtıklarını, yine kendi adına çek hesabı oluşturulduğunu, memuriyete ataması yapılınca iş yerini sanık …’ye devredip iş yerini üzerine alması ve çekleri bankaya iade etmesini isteyip çek koçanını sanık …’ye teslim ettiğini, ancak; sanık …’nin bu çekleri bankaya iade etmek yerine sahte olarak keşide edip kullandığını, katılanın yetkili temsilcisi olduğu şirketten mermer satın almadığını savunmasını, katılanın 04.09.2014 tarihli oturumda yetkilisi olduğu şirketten mermer satın alan kişinin sanık … olduğunu kesin olarak teşhis etmesi, 14/02/2014 tarihli ekspertiz raporda “çek üzerindeki yazıların ve keşideci imzasının sanık …’un eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi, mahkeme gözleme ile çekin iğfal kabiliyetini haiz olduğunun saptanmış olması karşısında, sanık …’un suç kastının bulunmadığı, sanık …’nin eyleminin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 158/1.maddesinin son fıkrasının belirtilmemiş olması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Her ne kadar sanık … hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan ceza tayin edilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulanmamış ise de, sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmasının kanuni sonucu olması nedeniyle, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin atılı suçların sanık tarafından işlenmediği, suçun sabit olmadığı, eksik araştırma ve adli para cezasının yanlış tayin edildiği, O yer Cumhuriyet Savcısının sanık … hakkında mahkumiyet hükümlerinin verilmesi gerektiği gerekçesine ilişkin, katılan vekilinin herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.