YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8938
KARAR NO : 2019/28
KARAR TARİHİ : 28.01.2019
Banka veya kredi kurumlarınca kredi tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından şüpheli Bekir Koç hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.05.2018 tarih ve 2018/7811-2410-407 sayılı iddianamenin iadesine dair Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2018 tarih ve 2018/245 iddianame değerlendirme sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21.11.2018 gün ve 94660652-105-58-10588-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2018 gün ve 2018/95638 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Her ne kadar şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, kooperatif üyelerinden hangisine ne kadar kredi sağlandığı, kooperatifin zararının tespit edilemediği, kredi kullanan şahısların ifadelerinin alınmadığı, şüpheliden etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyip istemediğinin sorulmadığı ve tüm bu hususların suçun sübutuna etki edeceği nedenleri ile iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan kanunun 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gibi mahkemenin de hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığı gözetildiğinde;
Somut olayda, şüphelinin suç tarihinde Yıldızeli Tarım Kredi Kooperatifi’nin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı sırada usulsüz kredi kullandırmak suretiyle kurumu zarara uğrattığından dolayı nitelikli dolandırıcılık ve Yıldızeli Ziraat Odası Başkanlığı yaptığı dönemde 18 adet çiftçi belgesi ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafından düzenlenen 1 adet işletme tescil belgesini değiştirmek suretiyle resmi belgede sahtecilik yaptığı iddiası ile düzenlenen Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının 29.05.2018 tarihli iddianamesinin iadesine karar verildiği, soruşturma dosyasında bulunan 28.04.2017 günlü Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı adına tanzim edilen rapordan kullanılan kredi miktarının 534.988,44 Türk lirası olduğunun görüldüğü, şüphelinin 23.05.2018 tarihinde alınan ek ifadesinde ise kredi kullanan şahısların kredileri ödemeye devam ettikleri ve kooperatifin bir zararının olmadığını şahıslardan ipotek alındığını zarar ödemesi yapmadığını ve yapmayı da düşünmediği beyan ettiği anlaşılmakla; kredi kullanan şahıslardan alınacak ifadelerin fazladan kullandırıldığı tespit edilen kredinin usulsüz kullanılıp kullanılmadığı hususuna, dolayısıyla suçun sübutuna bir etkisinin olamayacağı, kredilerin tamamen geri ödenmesi durumunda dahi kooperatif bünyesinde kalması gereken nakit değerin belirli bir süre kooperatif bünyesinden çıkmış olmasının zarar kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun mahkemesince takdir edilebileceği ve dolayısıyla Cumhuriyet Savcısının hukuki nitelendirmesinden sonra suç vasfının değişmesi ile hukuki nitelendirmesinin mahkemesince yapılabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde iddianamenin iadesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2018 tarih ve 2018/245 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 28.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.