YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8902
KARAR NO : 2019/313
KARAR TARİHİ : 04.02.2019
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (Değişen suç vasfına göre paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde hırsızlık)
HÜKÜM : Beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan şirkette ortak ve sorumlu müdür olarak görev yapmaktayken, katılan diğer ortağın bilgisi dışında işyerindeki eşyaları satarak hırsızlık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın, işyerinin borcu nedeniyle ve katılanın bilgisi dahilinde suça konu malları satarak borçları ödediğini belirttiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortayı çıkarılması açısından; ilgili şirket veya işyerine ait ticaret sicili, muhasebe ve bilgisayar kayıtlarının getirilerek, malların zilyetliğinin sanığa devredilip devredilmediği, sanık ve katılanın söz konusu işyerindeki pozisyonlarının ne olduğu ve sanığın, sorumlu müdür olarak çalışıp çalışmadığı hususlarının belirlenmesi, satış ve ödeme belgelerinin katılan ve sanıktan istenmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın muhasebeci bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, belirtilen işyerinde, ne kadar mal bulunduğu, sanığın hangi malları sattığı, satım bedellerinin ne kadar olduğu, elde edilen satış bedeli ile şirket borçlarının ödenip ödenmediği, bu ödemelerin herhangi bir kayıt veya belgeye dayanıp dayanmadığı, dosya içindeki senetlerin şirket borçları ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, şirketin ne kadar borcunun olduğu ve bu borçların hangi belgelere istinaden kim tarafından ödendiği, katılanın bu ödemelerden haberinin olup olmadığı, sonuç itibariye şirketin zararının bulunup bulunmadığı, böyle bir zarar var ise ne kadar olduğu hususlarında bilirkişi raporu alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 04/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.