YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8837
KARAR NO : 2021/1079
KARAR TARİHİ : 10.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1,f,j-son, 52 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Lal Tekstil Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortağı ve yetkilisi olan sanığın 16/03/2007 tarihinde Akbank Osmanbey şubesi ile genel kredi sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşme gereğince kullanacağı kredi karşılığında Finansbank’a ait 12/10/2007 keşide tarihli 45.000 TL bedelli keşidecisi temyiz dışı sanık …’ın yetkilisi olduğu … Marketçilik Gıda İnşaat Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan çeki ciro ederek bankaya verdiği, ancak banka tarafından çekin tahsil edilmek istenilmesi üzerine sahte olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın sahte imza ile keşide edilmiş resmi belge vasfındaki çeki kredi temin etmek amacıyla kullanarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 12/10/2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın soruşturma aşamasında suça konu çeki hatırlamamakla birlikte Akbank’tan kullandığı krediye teminat olarak vermesinin mümkün olduğunu beyan etmesine rağmen, kovuşturma aşamasındaki ifadesinde çeki tahsil için bankaya verdiğini savunması, çekin bankaya ne zaman ve hangi hukuki ilişkiye dayanılarak verildiğinin tespit edilmemesi ve sanığın Akbank’tan kullandığı kredi nedeniyle ibraz ettiği çek ya da çeklerin tarihlerinin net olarak belirlenmemiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle suça konu çekin teminat olarak mı tahsil amaçlı mı verildiğinin araştırılarak, teminat olarak verilmesi halinde önceden doğan borç için sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği nazara alınarak, suça konu çekin kredilerin kullanımı sırasında mı yoksa kredi kullandırıldıktan sonra mı verildiği, banka kayıtlarına hangi tarihte geçtiği, borcu karşılamaya yeterli başkaca bir teminat alınıp alınmadığı, suça konu çek olmadan da sanığa bu miktar kredi kullandırılıp kullandırılmayacağı ve kredinin sanığın hesabına ne zaman aktarıldığı hususlarının katılan bankalar nezdinde araştırılması, var ise teslim makbuzu v.b. gibi belgeler ile ilgili kayıt asıllarının ya da onaylı suretlerinin getirtilip dosyaya eklenmesi, kredi borçlarına ilişkin ödeme bulunup bulunmadığı ve miktarı da net olarak belirlenip, kısmi ödeme varsa katılanın muvafakatının olup olmadığının sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.