Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8599 E. 2019/36 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8599
KARAR NO : 2019/36
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şüpheliler … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12.12.2017 tarih ve 2017/24300-114164 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.04.2018 tarih ve 2018/1118 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14.11.2018 gün ve 94660652-105-34-9960-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.11.2018 gün ve 2018/92480 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şüpheliler ile müştekiler arasındaki eylemin hukukî ihtilaf mahiyetinde kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelilerin müştekiler ile Türkiye’de üretilecek çarşaf ve havluların Almanya’da satılması hususunda anlaşmalarını müteakip, şüphelilerin müştekilerce gönderilen 72.615,00 Euro tutarındaki ücreti farklı hesap numaralarına göndertmek suretiyle almalarına rağmen teslimat konusu olan mallarının teslimini sağlamayarak, aralarındaki işlemlere ilişkin olarak düzenlenen gümrük beyannamesinin de sahte olduğunun iddia edildiği somut olayda, şüphelilerin eylemlerine ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.04.2018 tarih ve 2018/1118 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 28.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.