Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8554 E. 2018/9809 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8554
KARAR NO : 2018/9809
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, …. Turizm Limited Şirketinin ortakları olduğu, katılan …’nın söz konusu şirkete 75.000 TL kredi kullandırdığı, söz konusu kredinin kullandırılmasından itibaren üç iş gün içerisinde kredi kullanılan taşıtlar üzerine rehin konulması gerekirken, şirketin bu yükümlülüğü yerine getirmediği, sanıkların gerçekte var olmayan araçları kendi şirketlerine satacakmış gibi göstermek için sahte proforma fatura düzenleyip bu faturaları katılan … Bankasına ibraz ederek kredi çektikleri ve bu suretle sanıkların özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.11.2007 tarih ve 248/251 sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve daire kararlarında açıklandığı üzere; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve 1412 sayılı CMUK’nın 223/son maddesine aynı mahiyette hüküm içeren 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesinin ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği “iddianamede tarif edildiği şekli ile fiilin suç teşkil etmemesi ve fiilin suç olmaktan çıkarılması halleri” dışında dosyadaki deliller takdir edilerek beraat kararı verilebilmesi için mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeden, sanık …’ın usulüne uygun şekilde sorgusu yapıldıktan sonra toplanan deliller tüm sanıklar için birlikte takdir edilerek sonucuna göre sanıklar hakkında hüküm kurulması gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 19.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.