Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8550 E. 2019/38 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8550
KARAR NO : 2019/38
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30.11.2017 tarihli ve 2017/6158-2745 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.04.2018 tarih ve 2018/1160 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.11.2018 gün ve 94660652-105-06-11500-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.11.2018 gün ve 2018/91120 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, müşteki …’nun internet (Facebook) aracılığı ile kendisini iddia uzmanı olarak tanıtan şüpheliler tarafından dolandırıldığı, şüphelilerin müştekiden önce kupon parası olarak 250,00 Türk lirası aldığı, akabinde adına oynanan kuponlar sonucu 98.000,00 Türk lirası ve 208.000,00 Türk lirası kazandığını belirterek bu paraların da müşteki hesabına yatırılabilmesi için şüphelilerin peyderpey para istediği, şüphelilerin bu suretle müştekinin 3.450,00 Türk daha para yatırmasını sağladığı iddia edilen soruşturma kapsamında, suç unsurunun bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüpheli …’nın alınan savunmasında olayı ikrar ederek arkadaşı Serkan Uzun ile birlikte müştekiyle görüştüklerini, müştekiye adına iddia kuponu oynayarak kazandığını söylediklerini, bu suretle müştekinin parasını aldıklarını ifade etmesi karşısında, müşteki ile şüphelilerin görüşmelerine ve mesajlaşmalarına ilişkin belgelerin temin edilmesi, atılı eylemin birlikte gerçekleştirildiği iddia edilen Serkan Uzun isimli kişinin ifadesinin alınması ve sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.04.2018 tarih ve 2018/1160 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 28.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.