Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8549 E. 2019/39 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8549
KARAR NO : 2019/39
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

Güveni kötüye kullanma suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18.03.2018 tarih ve 2017/156296-2018/33307 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.06.2018 tarih ve 2018/3565 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.11.2018 gün ve 94660652-105-06-10450-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.11.2018 gün ve 2018/91122 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki …’ın Garanti Bankasında bulunan ve eşi … ile ortak hesaplarından 09/03/2017 tarihinde bilgisi dışında 8.500,00 Türk lirası ve 21/03/2017 tarihinde 1.300,00 Türk lirası para çekildiğini belirterek şikâyetçi olması üzerine yapılan soruşturma sonucunda, Garanti Bankası Genel Müdürlüğünün 13/11/2017 tarihli yazısında, para çekme işleminin eşi … tarafından yapıldığının belirtilmesi ve müştekinin bilgisi dışında üçüncü şahıslar tarafından para çekildiği yönünde iddiadan başkaca delil bulunmaması nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; müştekinin eşi …’nin para çekim tarihlerinde Hollanda’da tedavi gördüğünü ve imzaların eşine ve kendisine ait olmadığını iddia etmesi karşısında, müştekinin eşi …’ın ifadesinin alınması ve ifadesinde bahse konu 09.03.2017 ve 21.03.2017 tarihli para çekim işlemlerinin kendisi tarafından gerçekleştirilmediğini belirtmesi hâlinde, kendisinden imza örneği alınarak anılan tarihli banka dekontlarındaki imzaların kendisine ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu alınması, müşteki ve eşinin bahse konu tarihlerde Hollanda’da olup olmadığına ilişkin iddianın da araştırılması ve sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 173/1. maddesinde, suçtan zarar görenin, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı yeri çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebileceğinin öngörülmüş olmasından hareketle yapılan incelemede; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2018 gün ve 2017/156296-2018/33307 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının, 13.04.2018 tarihinde şikâyetçiye tebliğ edildiği ve karara on beş günlük yasal süresinden sonra 07.05.2018 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği dosya içeriğinden anlaşılmakla, merci tarafından verilen itirazın reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığından, Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.06.2018 gün ve 2018/3565 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 28.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.