Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8394 E. 2018/9604 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8394
KARAR NO : 2018/9604
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma sonucunda,…. Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15.01.2018 tarih ve 2017/177813-2018/5656 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii…. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.03.2018 tarih ve 2018/1635 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26.10.2018 gün ve 94660652-105-06-7148-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2018 gün ve 2018/88979 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
…. Cumhuriyet Başsavcılığınca olayın hukuki ihtilaf kapsamında kaldığından bahisle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki vekilinin, şüphelinin 16.05.2016-25.07.2017 tarihleri arasında satış danışmanı olarak çalıştığını, şirket tarafından şüpheliye özgülenmiş personel kartı verildiğini, personel kartı olarak tanımlanan ve personellere hem indirim ve hem de para iadesi (puan) sağlayan kartın personelin kullanımı için üretildiğini, başka kimselerin bu kartı kullanmasının yasak olduğunu, şüphelinin kendisine verilen bu kartı müvekkili şirkete gelen müşterilere kullandırarak şirketi zarara uğrattığını ve kendisine haksız menfaat temin ettiğini, buna ilişkin kamera kaydı olduğuna ilişkin beyanı karşısında, müştekinin iddialarının araştırılması, bu konudaki bilgi ve belgelerin temini ile şüphelinin müşteki şirkete vermiş olduğu zararın uzman bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesi sonrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2. maddesi kapsamında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçu kapsamında hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilmeden itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şikayetçiye ait kitapevinde çalışan şüphelinin, müşterilere tanınan indirim oranından çok daha fazlasını sağlayan personel indirim kartını müşterilere kullandırarak şirketi zarara uğrattığı ve indirim puanı kazanarak haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; suça konu indirim kartının verilmesi sonucunda personelin bunu kullanacağının kabul edilmesi gerektiğinden, bunu kendisinin kullanılması ile bir başkasına kullandırmasının sonuca etkili olmayacağı, nitekim işyerinde konulan yasağa aykırı hareket etmesinin işyeri etik kurallarına aykırılık teşkil edeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık suçunu işleme kastıyla hareket etmeyen şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda bir isabetsizlik görülmediğinden,…. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.03.2018 tarih ve 2018/1635 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.