Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8349 E. 2018/9217 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8349
KARAR NO : 2018/9217
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Güveni kötüye kullanmak suretiyle hırsızlık suçundan sanık …’in, 480,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair …. 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.07.2007 tarih ve 2005/513-529 sayılı kararıyla ilgili olarak sanık tarafından memnu hakların iadesi talebi üzerine, talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin …. 4. Asliye Ceza Mahkemenin 27.02.2018 tarih ve aynı sayılı ek kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25.10.2018 gün ve 94660652-105-44-12172-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.11.2018 gün ve 2018/87887 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın hırsızlık suçundan almış olduğu mahkûmiyet kaydının …. sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 14 ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun’un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda her ne kadar Mahkemesince verilen kararda hak yoksunluğunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında herhangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği ve hakkındaki adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek, hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemi ile bozulması talep edilen kararın hırsızlık suçuna ilişkin olması karşısında; Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ile 21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı kararı uyarınca kanun yararına bozma incelemesinin 13. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye TEVDİİNE, 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.