Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8342 E. 2018/9591 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8342
KARAR NO : 2018/9591
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

Özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler … ve…. haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda ….Cumhuriyet Başsavcılığının 14.03.2018 tarih ve 2017/54614-2018/7858 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii …. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.04.2018 tarih ve 2018/3343 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19.10.2018 gün ve 94660652-105-34-8121-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.10.2018 gün ve 2018/86635 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki vekilinin müvekkili…. nun 2010 senesinde…. taksi durağında taksi işletmekte iken daha önceden tanıdığı …. aracılıyla … ile tanıştırıldığını, …’nün müvekkiline şirket kurarak ticaretle iştigal etmek istediğini, babasının kanser hastası olduğunu, tedavi gördüğünü, mali açıdan zor durumda olduğunu, bu sebeple kendi adına şirket kuramadığını, müvekkilinin adına şirket kurabileceğini ve kendisine yardımcı olmasını istediğini söylediğini, müvekkilinin …’nün söylediklerine iyi niyetli olarak inandığını ve müvekkilleri …. ve oğlu …. adına….Aksesuarları Kimya San. ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin kurulduğunu, ancak bu şirketin tüm işlerinin … ve…. tarafından yürütüldüğünü, müvekkillerinin anılan şirketin yetkilisi olmalarına rağmen hiçbir faaliyetinde yer almadıklarını, müvekkillerinin ortak olarak gözüktüğü anılan şirket hakkında 22.04.2010-18.04.2013 tarihleri arasında vergi incelemesi sonucu herhangi bir mal teslimi veya hizmet ifası olmaksızın piyasaya komisyon karşılığı sahte belge düzenlendiğinin tespit edildiğini, buna istinaden müvekkilleri haklarında ….10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/25 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, şüphelilerin müvekkillerine ticaret yapmak amacıyla şirket kurmak istediklerini belirtip geniş yetkiler içeren vekâletnameler alarak bu yetkiler dahilinde sahte fatura düzenleyerek çok ciddi kazançlar elde ettiklerini ve müvekkillerini dolandırdıklarını ayrıca müvekkillerince şüphelilere verilen temsil yetkisinin haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkillerinin zararına olacak şekilde kullanarak müvekkillerinin güvenini kötüye kullandıklarını iddia ederek yapılan şikâyet üzerine, ….Başsavcılığınca şüphelilerin atılı suçları işlediklerine dair savunmalarının aksini gösterir müştekilerin beyanları dışında ve her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilmediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, bahse konu komisyon karşılığı düzenlenen faturaların kimin tarafından talimat verilmesi suretiyle düzenlendiğinin ve imza incelemesi yapılmak suretiyle faturaların kim tarafından imzalandığının tespiti ile şüpheliler ve müştekilerin bahse konu dönemler içinde tüm bankalardan aktif veya pasif tüm hesap hareketlerine ilişkin evrakların celp edilerek alanında uzman bilirkişi marifetiyle incelenmesi ve müşteki ….’nun kendisini şüpheli … ile tanıştırdığını iddia ettiği Şenol Ekiz’in de beyanı alınarak müşteki vekilinin iddia ettiği şirketin hile ile kurulduğu iddiasının açığa kavuşturulması ve sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, …. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.04.2018 tarih ve 2018/3343 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.