Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8341 E. 2018/9216 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8341
KARAR NO : 2018/9216
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Dolandırıcılık suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay 25 gün hapis ve 5.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarih ve 2015/131-2017/451 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığınca verilen 19.10.2018 gün ve 94660652-105-35-13404-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.10.2018 gün ve 2018/86194 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- Sanığın, şikâyetçiyi arayarak kendisini baş komiser olarak tanıtmak suretiyle menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; sanığın eylemi, suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 158/1. maddesine eklenen (L) bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamına alınmış olduğundan, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi uyarınca bu suçlardan açılan kamu davalarının ağır ceza mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
2- Tekerrüre esas alınan ….. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2014 tarihli ve 2013/376-2014/269 sayılı kararının, incelemeye konu suçun işlendiği 23.05.2013 tarihinden sonra 10.07.2014 günü kesinleşmiş olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre uygulama yapılmasında,
3- Hüküm fıkrasında “Alt sınırdan ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmamakla” ifadesinden sonra çelişki oluşturacak şekilde herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulamanın gerekçesi gösterilmeden hapis ve adlî para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenerek fazla ceza tayin edilmesinde,
4- 5237 sayılı Kanun’un 157/1. maddesinden verilen 2 yıl hapis cezasından anılan Kanun’un 62. maddesi gereğince 1/6 indirim yapıldığında 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezasına hükmedilmesinde, isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın, şikâyetçiyi arayarak kendisini baş komiser olarak tanıtmak suretiyle menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen (1) no’lu ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,…. 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 19.09.2017 tarih ve 2015/131-2017/451 sayılı hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre (2), (3) ve (4) no’lu bozma istemleri hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.