Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8170 E. 2018/9699 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8170
KARAR NO : 2018/9699
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 35, 62, 52/2, 52/4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılığa teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde katılanı cep telefonundan arayan bir şahsın kendisini polis olarak tanıtıp, katılanın kimlik bilgileri ile adına telefon hatları çıkarıldığını, krediler çekildiğini ve terör örgütüne aktarıldığını belirterek katılanı…. Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıttığı bir kişiyle görüştüreceğini söylediği ve telefonu kendisi ile birlikte hareket eden bir şahsa verdiği, bu şahsın da aynı şeyleri söyledikten sonra kendileriyle birlikte hareket etmesi gerektiğini, bankadaki parasını çekerek belirttikleri adrese giderek gelen kişiye vermesi gerektiğini söyediği, katılanın da bankadaki parasını çekerek belirtilen parka gittiği, ancak katılanın bankada iken sürekli telefonda konuşması ve telaşlı halini gören bankadaki polislerin katılan ile irtibata geçerek birlikte parka geldikleri, parka geldiklerinde sanığın telefonda konuşarak katılana doğru geldiği sırada polislerin gelerek kendilerini tanıtması üzerine sanığın kaçmaya çalışırken yakalandığı, bu suretle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; Dairemizin 05/07/2017 tarih ve 2017/18192 E-2017/17444 K sayılı bozma ilamı doğrultusunda eylemin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren TCK’nın 158/1-L maddesi kapsamında kalması üzerine ağır ceza mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi neticesinde, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi sonucu uzlaştırmanın gerçekleşmediğine dair 02/01/2018 tarihli rapor, sanık savunması, katılan beyanı ile dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmolunan cezada tekerrür hükümlerinin uygulanmasını karar verilirken, tekerrüre esas alınan ilamın hükümde gösterilmemesi,

Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olan hüküm fıkrasına “ sanığın …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/270 E, 2005/185 K sayılı ilamı ile mükerrir olduğu anlaşılmakla; sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK’nın 58 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.