Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/8055 E. 2020/2698 K. 24.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8055
KARAR NO : 2020/2698
KARAR TARİHİ : 24.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede:
Katılan …’ın hakkında beraat kararı verilip kesinleşen temyiz dışı sanık …’ten 20.750 TL bedel karşılığında 09/03/2012 tarihinde … plakalı …model… marka aracı satın aldığı, satın aldığı tarihten kısa bir süre sonra aracın arızalanması üzerine servise götürüldüğü ve burada aracın 169 bin kilometrede değil 368 bin kilometrede olduğunun tespit edildiği, …’in aracı 19/01/2012 tarihinde sanık …’ten traktörü ile takas etmek suretiyle üzerine 3.500 daha vererek 19.500 TL’ye satın aldığının, sanık …’in ise aracı 22/08/2011 tarihinde çıkma satış sözleşmesi ile galericilik yapan hakkında beraat kararı verilip kesinleşen temyiz dışı sanık …’ten 16.400 TL bedelle satın aldığının anlaşıldığı, sanık …’in aracı alırken çıkma satış sözleşmesine göre aracın öncesinde ticari taksi olduğunu ve kilometresinin yüksek olduğunu bilerek alıp kilometresini düşürtmek suretiyle satarak haksız menfaat temin ettiği, bu suretle atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın aşamalardaki kilometre ile oynama yapmadığını savunması, temyiz dışı sanık …’in oğlu sanık …’nın aracı satın aldıklarında aracın 130 bin ya da 160 bin km civarında olduğu yönündeki beyanı, aracın yetkili serviste 368 bin kilometrede olduğunun tespit edilmesine rağmen temyiz dışı sanık …’in aracı 430 bin kilometrede sattığını beyanı, 25/06/2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın kilometresinin 01/2009 tarihinden itibaren düşürüldüğünün belirtilmesi ve ne zaman düşürüldüğüne yönelik kesin bir tespitin bulunmaması, yine bilirkişinin dijital göstergelerde aracın kilometresinin düşürülmesinin genelde büyük şehirlerde yapılabildiğini belirtmesi karşısında dosya kapsamından sanığın savunmasının aksine mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.