Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/793 E. 2018/8366 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/793
KARAR NO : 2018/8366
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : …, …
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın suç tarihinde, Anadolu Apartmanında yöneticilik yaptığı, 2008 yılına ait ödemelerin ne için yapıldığınını belli olmadığı, alt fatura ve makbuzlara ulaşılamadığı, kat malikleri kurulu kararı olmaksızın kendisini mantoloma ve demirbaş ödemelerinden muaf tuttuğu, yönetimi devretmeden önce daire başına toplanan 3000 TL mantoloma bedeline karşılık 12/02/2010 tarihinde yönetim maaşı olarak apartman hesabından 2400 TL çıkış yapıp, bu parayı kendisine düşen mantolama bedeli olarak tekrar apartman hesabına giriş yaptığı, apartmanın hak ve menfaatlerine korumadığı, 09/09/2009 tarihli genel kurul öncesi alt evrakları bulunmayan 7830 TL’lik şaibeli gider harcamaları yaptığı, bankada faiz hesaplarına yatırılan apartmana ait parayı 21/03/2010 tarihli toplantıda gelir olarak bilançoda belirtmeyerek uhdesinde tuttuğu, yeni yönetimin uyarısı üzerine 18/08/2010 tarihinde faiz bedellerini apartman hesabına yatırdığı, kat malikleri ile yöneticiler arasındaki güven ilişkisinin kötüye kullanarak menfaat temin etmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan ve tanık beyanı, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından, sanığın savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeter delil bulunmadığından, sanık hakkında bu gerekçeyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanıklar aynı müdafiin hukuki yardımından faydalandığından, adı geçen sanıklar için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, vekalet ücreti takdirine ilişkin kısmın sanık yönünden çıkartılıp, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.500 TL vekalet ücretinin 1/2’sinin hazineden alınarak, kendisini aynı vekille temsil ettiren sanık …’ya verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın hükümden sonra 13/07/2016 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.