Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7901 E. 2019/5173 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7901
KARAR NO : 2019/5173
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Düşme

Dolandırıcılık suçundan, sanık hakkında verilen düşme hükmü, O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Müşteki …’un ev almak istediği ve bir arkadaşı vesilesi ile … Emlak yetkilisi olan … ile tanıştığı, …’nin işlerinin yoğun olması nedeni yanında çalışan sanık …’ın müşteki ile ilgilendiği, sanığın müşteki …’e kendi emlak satış ofislerine ait olmamasına rağmen suça konu taşınmazın kendilerinde satışı varmış gibi müştekiye gösterip müştekinin de burayı beğenmesi üzerine sanığın müştekiden 400 TL para aldığı, kısa bir süre sonra da sanık …’in …’i arayarak evi satacak şahsın acil paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek müştekiden 2.600TL nakit para daha aldığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda;
02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253 maddesi ile 05/08/2017 tarih ve 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’ne göre, soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır” ve “Kovuşturma evresinde uzlaştırmanın uygulanabileceği hâllerde, yapılan uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen hüküm verilinceye kadar sanık ile mağdur, katılan veya suçtan zarar görenin aralarında uzlaşmaları halinde; taraflarca niteliğine uygun düştüğü ölçüde Ek-3’te yer alan Uzlaştırma Raporu Örneği’ne uygun bir uzlaşma belgesi düzenlenir ve mahkemeye sunulursa, hâkim bu belgeyi 25 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen kıstaslara göre inceler ve değerlendirir.” hükümlerine yer verildiği,
Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, Dairemizin 22.02.2017 tarihli ilamı ile sanık hakkında donlandırıcılık suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmünün uzlaştırma işlemleri yapılması gerektiği sebebiyle bozulması üzerine dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği, uzlaştırmacı tarafından düzenlenen 15.06.2017 tarihli raporda; müştekinin MERNİS adresine uzlaştırma formunun gönderilerek Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği ancak müştekinin 3 gün içerisinde uzlaşma yerine gelmediği ve iletişim araçları ile de müracaat etmediğinden bahisle uzlaşmanın sağlanamadığı belirtildiği, mahkemece uzlaşmaya ilişkin ihtaratlı tebligatın müştekinin 29/03/2010 tarihinde alınan ifadesinde bildirdiği son adresi olan … adresine tebliğe çıkartılması gerekirken MERNİS adresine tebliğ işleminin usulsüz olduğunun anlaşılmış ise de; bozma sonrası yapılan 17.10.2017 tarihli duruşmaya müştekinin ve sanığın katıldığı ve müştekinin sanıktan şikayetçi olmadığını,uzlaşmak istediğini ve herhangi bir talebinin bulunmadığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmakla; tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş olup, sanık hakkında açılan kamu davasının 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 253, 254 ve 223/8 maddeleri uyarınca düşürülmesine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkında atılı suçtan dolayı verilen uzlaşma nedeniyle düşme hükmünün ONANMASINA, 08.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.