Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7514 E. 2018/9655 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7514
KARAR NO : 2018/9655
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 51, 52 maddeleri uyarınca mahkumiyet ek karar

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olması karşısında, sanığın 29.01.2018 tarihli dilekçe içeriği dikkate alınarak, Mahkemenin sanık hakkında eski hale getirme ve temyiz talebinin reddine ilişkin verdiği 06.02.2018 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle ve sanığın yokluğunda verilen kararın bilinen en son adresine tebliğ edilmesi ancak 22/10/2010 tarihli tebligatın şerhinde ”kimse bulunmaması sebebi ile imzadan imtina eden muhtara tebliğ edidiği”nin yazılı olması ancak sanığın adreste bulunamamasının sebebinin, adresten tamamen mi yoksa geçici olarak mı ayrıldığı yönünde bir açıklamanın bulunmamadı, adresten tamamen ayrılması halinde MERNİS adresinin araştırılıp 7201 sayılı Kanun’un 21/1-2 maddelerine göre işlem yapılması gerektiği, geçici ayrılma halinde ise ayrılış sebebinin yazılıp, ihbarnamenin kapıya yapıştırılmasının gerektiği, bu kapsamda yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın 15/01/2018 tarihli dilekçesinin hükmü öğrendiği tarih olmak sureti ile temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulüyle yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK’nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 29.06.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.