Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7387 E. 2018/9215 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7387
KARAR NO : 2018/9215
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Dolandırıcılık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda…. Cumhuriyet Başsavcılığının 02.11.2017 tarih ve 2017/50397-28331 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii…. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06.03.2018 tarih ve 2018/429 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15.10.2018 gün ve 94660652-105-33-10425-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2018 gün ve 2018/85500 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müştekinin şikâyet dilekçesi üzerine herhangi bir soruşturma yapılmadan, tarafların arasındaki uyuşmazlığın hukukî bir ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle dolandırıcılık suçunun somut olayda oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin ifadesinin alınması, müşteki vekilinin, şüphelilerin başka kişilere karşı da aynı yöntemi izleyerek dolandırıcılık yaptığı ve bu konuda başka soruşturma dosyalarının da bulunduğunu belirttiği bu dosyaların getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelinin ifadesi alınıp göstereceği deliller toplanılmadan, ayrıca taşınmazın kime, hangi tarihte ve hangi hukuki ilişki karşılığında satıldığı hususlarının tapu kayıtlarından araştırılıp, yeni malikleri dinlenilmeden, yine şirketin fiili olarak ticari faaliyetine devam edip etmediği ile şüphelinin benzer nitelikte eylemleri bulunup bulunmadığı belirlenmeden ve varsa ilgili dosyalar getirtilip incelenmeden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle,…. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06.03.2018 tarih ve 2018/429 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.