Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7383 E. 2018/9213 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7383
KARAR NO : 2018/9213
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2018 tarih ve 2018/15548-17194 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii …. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19.06.2018 tarih ve 2018/3423 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09.10.2018 gün ve 94660652-105-42-10800-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2018 gün ve 2018/84860 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki vekilinin, şüphelinin kendisini‘’…. azılım’’ programının Türkiye distribütörü gibi göstererek ve bu konuda sahte lisans belgesi düzenleyerek halk arasında ‘’crak’’ olarak tabir edilen lisansız programı 24.988,14 Türk lirası bedelle müvekkiline satarak müvekkilini dolandırdığından bahisle şikâyetçi olması üzerine, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin inkara yönelik beyanlarına itibar edilmek suretiyle herhangi bir soruşturma yapılmadan, tarafların arasındaki uyuşmazlığın hukukî bir ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle dolandırıcılık suçunun somut olayda oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin “Power Surfacing Re Yazılım” programının Türkiye distribütörü olup olmadığı, lisans belgesi verebilmesi için yetkili olup olmadığı hususunda …. firmasından sorulması ve varsa böyle bir yetkisinin sözleşmenin yapıldığı tarihte de geçerli olup olmadığının, deneme süresi içerisinde ürün bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin, program eğitiminin ayrıca ücrete tâbi olup olmadığının tespit edilmesi ve gerekirse şüpheli tarafından sunulan Lisans Belgesinin aslının alanında uzman bir bilirkişiye tevdii edilerek bu belgenin sahte olup olmadığı, lisans belgesi niteliği taşıyıp taşımadığı, bu belgenin aldatma kabiliyetinin olup olmadığı hususlarının da araştırılarak tespit edilmesi ve sonucuna göre şüphelinin dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları açısından hukukî durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, …. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19.06.2018 tarih ve 2018/3423 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.