Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7343 E. 2018/8864 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7343
KARAR NO : 2018/8864
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Dolandırıcılık suçundan sanık …’nın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 503/1, 80, 522, 81/1-3. maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay 11 gün hapis ve 5.659.083.333 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin….6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.02.2003 tarih ve 2000/333-2003/29 sayılı kararının, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.04.2006 tarih ve 2004/5895-2006/3275 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 43 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 6.040,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin….6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2007 tarih ve 2006/281-2007/56 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09.10.2018 gün ve 94660652-105-35-7543-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2018 gün ve 2018/82678 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adlî para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden, tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, yargılama sırasında bildirdiği adreslerine gönderilen tebligatların iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesindeki usul doğrultusunda tebliğ işlemlerinin yapıldığı anlaşılmış ise de; UYAP kayıtlarına göre, tebligatların çıkarıldığı 24.10.2007 ve 14.02.2008 tarihlerini kapsayan süre içerisinde sanığın cezaevinde bulunduğunun anlaşılması nedeniyle yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan hükmün henüz kesinleşmediği, kesinleşmeyen kararlara karşı da kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağı, bu itibarla hükmün, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, olağan kanun yoluna başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili merciine gönderilmesi, aksi takdirde hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımı sürelerinin işlemeye devam ettiği hususu da mahkemece göz önünde bulundurularak, kesinleştirme işleminin yapılmasından sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün görüldüğünden,….6. Ağır Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 14.03.2007 tarih ve 2006/281-2007/56 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.