Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7334 E. 2018/7854 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7334
KARAR NO : 2018/7854
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler …, …, …, … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03.10.2017 tarih ve 2017/116784-83705 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin merci İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.01.2018 tarih ve 2017/6920 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27.09.2018 gün ve 94660652-105-34-1870-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2018 gün ve 2018/80694 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173/1. maddesinin “Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.” şeklinde olduğu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.10.2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın 14.11.2017 tarihinde müştekiye tebliğ edildiği, müşteki vekili tarafından verilen 04.12.2017 tarihli itiraz dilekçesinin 15 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığı gözetilmeden, itirazın esastan incelenmesinde,
2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 71. maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, “Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder…” şeklindeki düzenleme karşısında, Sulh Ceza Hâkimliğince soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi ve Cumhuriyet savcılığınca söz konusu bu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra şüpheliler hakkında itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde,
isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 173/1. maddesinde, suçtan zarar görenin, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı yeri çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebileceğinin öngörülmüş olmasından hareketle yapılan incelemede; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2017 gün ve 2017/116784-83705 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının, 14.11.2017 tarihinde şikâyetçiye tebliğ edildiği ve karara on beş günlük yasal süresinden sonra 04.12.2017 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği dosya içeriğinden anlaşılmakla; süresinden sonra yapılan itirazın reddi yerine esasa girilerek kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) no’lu düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.01.2018 tarih ve 2017/6920 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre (2) no’lu kanun yararına bozma istemiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.