Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/732 E. 2018/9871 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/732
KARAR NO : 2018/9871
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 35/2, 52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri
gereğince mahkumiyet

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, işe yerleştireceği vaadiyle müşteki …’dan para talep ettiği; ancak, daha önce başka bir mağdura karşı gerçekleştirdiği dolandırıcılık eylemi nedeniyle yapılan şikayet üzerine müştekiden para almadan polisler tarafından yakalandığı iddia edilen olayda;
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29. maddesinin 6 ve 7. bentlerinde yer alan hükümler gereğince, kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise, bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda, aynı yönetmeliğin 7/12. maddesi gereğince, öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ işlemini yapması, çıkarılan tebligatın iade edilmesi halinde de, muhatabın varsa MERNİS adresine 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkaracağı, ilgili kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması durumunda ise, anılan Kanun’un 35. maddesine uygun olarak tebliğ işlemlerini gerçekleştirdikten sonra yine de ilgiliye ulaşılamaması halinde uzlaştırma işlemlerinin sonuçsuz kaldığından söz edilebileceği, oysaki somut olayda, bu işlemler yerine getirilmeden ve müştekinin bilinen son adresine tebligat dahi çıkarılmadan, doğrudan MERNİS adresine çıkarılan tebligatın adreste tanınmadığından bahisle iade gelmesi nedeniyle müştekiye ulaşılamadığı gerekçesiyle uzlaştırma evraklarının iade edildiği, ayrıca sonrasında sanığın ifadesinde ve temyiz dilekçesinde, uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği anlaşılmakla, uzlaştırma işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirilmemesi nedeniyle dosyanın yeniden uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.