Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7295 E. 2018/7861 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7295
KARAR NO : 2018/7861
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler Zafer Tatar ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16.04.2015 tarih ve 2014/176046-2015/42441 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.05.2015 tarih ve 2015/1811 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27.09.2018 gün ve 94660652-105-34-10344-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2018 gün ve 2018/79855 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki vekilince verilen şikayet dilekçesinde, şüphelilerin müştekiler adına onların bilgi ve rızası olmaksızın şirket kurarak sahte fatura ticareti yaptıklarının ileri sürülmesi nedeniyle, şüphelilerin ifadesine başvurulması, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekirken, herhangi bir işlem yapılmadan, müştekilerin şikayete konu hususları, kendileri hakkında açılan ve sanık sıfatıyla yargılanmakta olduğu İstanbul Anadolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/37 esas sayılı dosyasında ileri sürebileceği, mahkemece gerek görülürse suç duyurusunda gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.05.2015 tarih ve 2015/1811 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.