Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/7214 E. 2018/9375 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7214
KARAR NO : 2018/9375
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, katılanı arayarak, “bir operasyon yapıldığını, kimlik bilgilerinin terör örgütünün eline geçtiğini, sıkıntı yaşamaması için bankada bulunan parasını vermesi gerektiğini” söyleyediği, buna inanan katılanın da bankadaki 28.000 TL parasını çekerek sanığın belirttiği çöp konteynerine bıraktığı, bir süre sonra sanığın tekrar katılanı arayarak bu kez altınlarını vermesini istediği, bunun üzerine polisi durumdan haberdar eden katılanın altınları bir poşete koyup sanığın belirttiği yere bıraktığı, sanığında bu poşeti alıp kaçtığı esnada sivil polisler tarafından yakalandığı, bu surette sanığın hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan beyanı, banka dekontu, yakalama tutanağı, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiş olup,
CMK’nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusunun iddianamede anlatılan eylemlerle sınırlı bulunması ve davaya konu iddianame ile sanığın katılana her hangi bir kamu görevlisi olduğunu söylediğine dair bir anlatımın bulunmaması karşısında, tebliğname de belirtilen, sanığın eyleminin TCK 158/1-L bendi kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesinin Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğuna dair görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında daha önce verilen mahkumiyet hükmünün, sadece sanık müdafiinin temyizi üzerine Daire’miz tarafından bozulduğu ve bozma ilamından önce sanığa dolandırıcılık suçundan 3 yıl hapis cezası verildiği, aleyhe temyiz olmaması nedeni ile bu durumun kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, sanık hakkında 3 yıl hapis ve 50.000 TL adli para cezası verilmek suretiyle, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına ”1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilerek, sonuç olarak 3 yıl hapis cezasına hükmedilmesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.