Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/6857 E. 2018/8173 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6857
KARAR NO : 2018/8173
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-L, 35/2, 62, 52/2-4, 53. maddeler gereğince mahkumiyet kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddi

Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmü hakkında sanık müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, iki kişi ili birlikte hareket ederek katılanı telefonla arayarak kendisini savcı olarak tanıttığı ve terör örgütleri tarafından hesaplarının ele geçirildiğini belirterek katılandan 60.000 TL para istediği, katılanın para çekmek üzere bankaya gittiği, bankanın bu kadar para veremeyeceğini, 10.000 TL para verebileceğini söylemesi üzerine katılanın parayı çekerek sanıkla buluştuğu, sanığın kılık kıyafetinden şüphelenen katılanın durumu orada bulanan polise bildirmesi üzerine sanığın polis tarafından yakalandığı, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nın 158/3. maddesi gereğince arttırım yapılması için, bütün sanıklar hakkında aynı anda kamu davası açılması zorunlu olmasa bile, suçun üç veya daha fazla kişi ile birlikte işlendiğinin kesin olarak belirlenmiş olması gerektiği, somut olayda, sanığın, Ahid ve Halebud Nevraz isimli kişilerin kendisini suç işlemeye yönlendirdiklerini belirttiği ve mahkemece bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, buna karşın, kararın gerekçesinde, sanığın, kendisini başkalarının yönlendirdiğine ilişkin savunmalarına itibar edilmediğinin belirtilerek kararda çelişkiye neden olduğu dikkate alınarak, adı geçen kişilerle ilgili soruşturma veya kovuşturmanın akıbetinin araştırılması, adı geçen kişilerin tespit edilmiş olması halinde, dosyanın soruşturma aşamasında olması durumunda, ilgili dosyanın getirtilerek incelenmesi, onaylı suretinin dosyaya konulması, bu kişiler hakkında bir kamu davası açılmış olması halinde de, ilgili dosyanın bu dosya ile birleştirilip delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sanığın suçu kaç kişi ile birlikte ve ne şekilde işlediği, katılan ve katılanın eşini arayan kişiler ile katılanın yanına gelen sanığın farklı üç ayrı kişi olduğunun ne şekilde ortaya çıkarıldığının kesin olarak belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k), (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının 60.000 TL, haksız menfaatin iki katının 120.000 TL olduğu dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın 6.000 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 158/3. maddesi gereğince cezasının ½ oranında arttırılarak sanığın 9.000 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 35/2. maddesi gereğince cezasının 1/4 oranında indirilerek sanığın 6.750 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 62. maddesi gereğince cezasının 1/6 oranında indirilerek sanığın 5.625 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 112.500 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın uygulama maddesine göre eksik olarak belirlenmesi, suretiyle yazılı şekilde hüküm kurularak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, Bölge Adliyesi Mahkemesi hükmünün 5271 Sayılı CMK’nın 302/2-5 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 19/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.