YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/626
KARAR NO : 2019/143
KARAR TARİHİ : 30.01.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, son, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık tarafından sanık lehine temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı halde bu hususta herhangi bir karar verilmemiş ise de; zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Katılandan 25 adet kuzu satın alan sanığın, karşılığında 6.500 TL bedelli sahte çeki ciro edip katılana verdiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunması, katılan beyanı, ekspertiz raporu ile dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k), (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının 6500 TL olmasına rağmen, 33 TL olarak belirtilip buna göre eksik para cezası tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nun 62. maddesinin uygulanması sırasında adli para cezasının 27 gün olması gerekirken 41 gün olarak fazla belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2.bendindeki “41” ibaresinin “27” olarak, 5.bendindeki “820” ibaresinin “540” olarak düzeltilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.