Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/5894 E. 2020/4451 K. 03.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5894
KARAR NO : 2020/4451
KARAR TARİHİ : 03.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri
gereğince mahkumiyet

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay’dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanığın yedi günlük yasal süre geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, kendisine ait aracının satışı için internet sitesine ilan verdiği, ilan sayfasında kullanıcı bilgisi olarak … isminin yazılı olduğu, ilandaki numaradan sanığa ulaşan katılan ve yanındaki tanık …’in, aracın satışı için Horasan ilçesinde sanıkla buluştukları, sanığın kendisini … olarak tanıttığı, yanında kardeşi olduğunu belirttiği açık kimliği tespit edilemeyen bir şahsın daha olduğu, katılan ve sanığın aracın satışı konusunda anlaştıkları, katılanın sanığa kapora olarak 7.500 TL ödediği, birlikte kahvehanede bulundukları sırada, sanığın yanında bulunan şahsın, hastanede bulunan yakınını almaya gideceğini söyleyerek aracın anahtarını alıp yanlarından ayrıldığı, bir süre sonra sanığın da bir bahane ile katılan ve tanığın yanından ayrıldığı ve geri dönmediği anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, atılı suçu işlemediğine, hakkında lehe hükümlerin uygulanmadığına ve kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.