Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/5859 E. 2018/7894 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5859
KARAR NO : 2018/7894
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat (her iki sanık hakkında)

Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan her iki sanık hakkında ve tehdit suçundan sanık … hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili ile vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılan …’ın kendisi adına trafikte kayıtlı bulunan plakalı araçlarını önce sanıklara oto kiralama işyerlerinde kullanmaları için kiraya verdiği, daha sonra da bu araçları bankaya olan kredi borcunu ödeyemediği için sanıklara sattığı, ancak araçların kredi borcu olduğu için devir işlemlerini gerçekleştiremediklerinden, katılan …’ın sanık …’e yukarıda açıklanan satış yetkisini de içerir Denizli 5. Noterliğinde düzenlenen vekaletnameyi verdiği, ayrıca sanıkların kendisine araç satımı karşılığında ödemiş oldukları nakit para nedeniyle bu araçlardan plakalı araç üzerine sanık …’ün oğlu olan Mert Metinöz lehine 7.000,00 TL bedelli rehin konulmasına ilişkin yine Denizli 5. Noterliğinde vekaletname ile aynı gün düzenlenen 03.02.2012 tarihli rehin sözleşmesini düzenledikleri, sanıkların da katılan …’den satın aldıkları bu 2 aracın bankaya olan kredi borçlarını ödemeyi üstlendikleri, daha sonra sanıkların bu kredi taksitlerini aksatmaları üzerine katılan …’ın sanıklara satmış olduğu her iki aracı geri istediği, sanıkların da ondan ödemiş oldukları nakit parayı geri vermesi koşuluyla araçları iade edeceklerini söyledikleri ve sanık …’in katılana bu parayı vermezse araçlardan parça sökeceklerini, araçlarına, işyerine ve kendisine zarar vereceklerini söyleyerek tehdit ettiği, sanıkların bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri ve sanık …’ün tehdit suçunu işlediği iddia olunan olayda; katılan … ile sanıklar arasında satılan aracın parasının tamamının ödenmemesi sebebi ile iadesinin talep edilmesine karşın iade edilmemesinden ibaret eylemin hukuki nitelikte olduğu, güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ayrıca sanık …’in katılanı tehdit ettiği yönünde cezalandırılmasına yeter delil bulunmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabullerinde isabetsizlik bulunmamıştır.

Ayırca; dosya kapsamı incelenmekle, beraat eden sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, sanıkların atılı suçlardan beraatlerine ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.