YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5197
KARAR NO : 2019/3766
KARAR TARİHİ : 15.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : 1-Sanıklar … ve … hakkında atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan; beraat
2-Sanık … hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından; zamanaşımı nedeniyle düşme

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık … ile kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan sanıklar … ve …’in beraatlerine ilişkin hükümler; katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık … hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddeleri ile suç tarihi itibariyle lehine olan 765 sayılı TCK’nın 504/3,102/4,104/2-3 maddeleri gereğince 01/12/2003 olan suç tarihinde hüküm tarihine kadar 12 yıllık ve 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerinin dolduğu anlaşılmakla, tüm dosya kapsamına göre mahkemece zamanaşımı nedeniyle verilen düşme hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçların zamanaşımı süresinin dolduğu mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığın cezalandırılması gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar … ve … hakkında atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında sanıkların kamu görevlisi olması nedeniyle suç tarihi itibariyle eyleminin 765 sayılı TCK’nın 339/1 maddesi kapsamında kalan kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturduğu, bu madde kapsamında ceza miktarı dikkate alındığında sanıkların lehine olan 765 sayılı TCK’nın 339/1,102/3,104/2-3 maddeleri gereğince 15 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 24/12/2003 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.