Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/429 E. 2018/9308 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/429
KARAR NO : 2018/9308
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 204/1, 43/1, 53/1-3, 158/1-f son, 43/1, 52/2-4, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, keşidecisi…. Limited Şirketi olan ve üzerinde ödemeden men yasağı bulunan 17.000 TL ve 13.000 TL değerinde iki adet çeki ele geçirerek… Belediyesi’ne vergi borcuna mahsuben vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında, sattığı iki gayrimenkul nedeniyle çeki …. Limited Şirketi yetkilisi olan … dan aldığını beyan ettiği ve sanık müdafi tarafından tapu kayıtları ve diğer belgelerin dosyaya sunulduğu anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, …. un tanık sıfatıyla ifadesinin alınması ve sanık müdafinin 25/01/2013 havale tarihli temyiz dilekçesine ekli olarak dosyaya sunduğu satış evraklarının…. dan sorulması, sanığın 10/11/2008 tarihli ifadesinde, çekleri …. ‘un imzaladığına dair tanık oldukları belirtilen …,…,…. şirketinin muhasebecisinin açık kimlik bilgileri belirlenerek tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu ve aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun belge aslı üzeri üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirlenebilir olduğu ancak çek asıllarının Cumhuriyet savcısı tarafından 06/02/2009 tarihinde Odunpazarı Belediye Başkanlığına iade edilmesi nedeniyle çek asıllarının dosyada bulunmadığı, aldatma kabiliyeti yönünden inceleme yapılamadığı ve fotokopi belgeye dayalı olarak mahkumiyet hükmü kurulduğu, bu nedenle çek asıllarının dosyaya getirtilerek özelliklerinin duruşmada incelenmesi gerektiği ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırma ile sanık hakkında mahkumiyet hükümleri kurulması,

Kabule göre de;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak sanığın söz konusu çekleri katılan …’na vergi borcuna karşılık olarak verdiğinin sabit olması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanabilmesi için, çeklerin katılana farklı tarihlerde verildiğinin sabit olması gerektiği ancak iki çekin de bankaya ibraz tarihinin 06/09/2007 olması karşısında, katılan kurumdan çeklerin hangi tarihte sanık tarafından verildiği sorularak sonucuna göre artırım maddesi uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 11/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.