YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3714
KARAR NO : 2018/9521
KARAR TARİHİ : 13.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 168/1, 62, 52, 53.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Emlakçılık yapan sanığın, işyerinin camında gördüğü satılık ev ilanıyla ilgili bilgi isteyen katılana evin satıldığını ve kendisine başka gayrımenkul bulabileceğini söylediği ve telefon numarasını aldığı, kısa bir süre sonra arayarak …. Köyünde bulunan imar alanına yakın bir tarlanın satılık olduğunu, kendisine satılması için aracılık yapabileceğini belirttiği, müşteki …’ya ait …… köyü …. yolu üzerinde bulunan 17.480 m2 tarlayı katılana gösterip, pazarlık yaptıkları katılandan tarla sahibinin İstanbul’da olması nedeniyle yol masrafı olarak 1000 TL, iki gün sonra da çoçuğunun hasta olması nedeniyle gidemediğini söyleyip 450 TL alıp senet verdiği, katılanın oyalandığını anlayıp müştekiyi aradığında tarlanın satılık olmadığını ve sanığa satış için yetki verilmediğini öğrendiği, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; bozma üzerine taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığından, dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-) 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek dolandırıcılık suçunu işlemiş olması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 43. madde hükmü uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2-) Sanığın sabıka kaydında yer alan …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/06/1987 gün, 32/83 E.K.sayılı ilamının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, gerçekleştiğinin anlaşılması halinde, sanığın suç tarihi itibariyle daha önce hapis cezasına mahkum edilmediği ve 65 yaşından büyük olduğu gözetilerek dolandırıcılık suçundan hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerekeceği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.