YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3634
KARAR NO : 2018/9555
KARAR TARİHİ : 13.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosu gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın kendisini…. olarak tanıtarak, üzerine karayolları kıyafeti bulunur şekilde katılana ihale aldıklarını, 6 ay süreyle iş vermek istediklerini, arkadaşlarının dairede beklediğini ve traktörü alarak…. İl Özel İdaresine gideceklerini, ancak 3.500 TL parayı teminat olarak alması karşılığında işe alacağını söylediği müştekinin eşine ait bilezikleri bozdurarak sanıkla beraber…. İl Özel İdaresi binasının önüne gittikleri, burada kendilerini bir şahsın karşıladığı ve bu şahsın kendisinden evrakları ve parayı aldığı ve sonra da müştekiye adliyeden de adli sicil kaydı çıkarması gerektiğini söylediği, müştekinin de bunun üzerine adliyeye giderek adli sicil kaydı alıp, sanığa verdiği, ancak daha sonra dolandırıldığını anladığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda:
Sanığın aşamalardaki savunmalarında; üzerine atılı dolandırıcılık suçu ile hiç bir alakasının olmadığını, adına açılan 50 kadar sahte hat nedeniyle suçlanmış olduğunu, …. Kriminal Polis Laboratuvar’ından alınma uzmanlık raporunda da belirtildiği gibi, inceleme konusu hatlara ait sözleşmelerdeki imzaların kendi eli ürünü olmadığının saptandığı, suça konu aynı hattan dolayı …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/995 esas sayılı dava dosyasında hakkında beraat hükmünün verildiğini, daha önce de bir çok hattan dolayı şikayet dilekçelerinin de dosyada mevcut olduğunu belirtmesi, sanık müdafiinin dilekçesi ekinde de ilgili belgelerin sunmuş olması, mahkemece katılanın suç ihbarında bulunuğu …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/57995 nolu soruşturmanın akıbetinin araştırılmamış olması, söz konusu telefon numarasına ait abonelik sözleşmesi ve suç tarihindeki görüşme dökümlerinin getirtilip, incelenmemesi ve gerçekte telefonun kim adına kayıtlı olduğu, fiilen kim tarafından kullanıldığının tespit edilmemiş olması, katılanın dolandırıcılık eyleminde kullanıldığını iddia ettiği telefon numarası katılanın, sanığı 17/07/2012 tarihli teşhis tutanağında fotoğrafından teşhis etmiş ise de, 15/05/2013 tarihli duruşmada sanığın fotoğrafı üzerinden yapılan teşhiste katılanın fotoğraftaki şahsın biraz daha esmer gözüktüğünü beyan etmesi, mahkemece katılanı sanığa yönlendiren tanık …’e sanığı teşhisine yönelik bir işlem yapılmaması karşısında,
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından; katılan ve tanık … ile sanığın mahkemede canlı olarak yüzleştirilerek, işe girmek bahanesiyle görüştükleri ve parayı verdikleri kişinin sanık olup olmadığının kesin olarak belirlemesi, bu mümkün olmadığı taktirde sanığın teşhise elverişli olan ve bütün yönlerden çekilmiş yeni fotoğraflarının temin edilerek, katılan ve tanık …’in kesin teşhisinin sağlanması, sanığın, kimliğinin başkaları tarafından kullanılmış olması nedeniyle…. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/57995 nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunduğu belirtilmekle, bu soruşturma veya aynı mahiyette başka bir soruşturma ile kovuşturma bulunup bulunmadığının belirlenmesi, bulunması halinde akıbetlerinin ne olduğunun araştırılması, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, katılanın suç tarihinde irtibat kurduğunu belirttiği söz konusu telefon numarasına ait abonelik sözleşmesi ve görüşme dökümlerinin getirtilerek incelenmesi, gerçekte telefonun kim adına kayıtlı olduğu ve fiilen kim tarafından kullanıldığının araştırılması, abonelik sözleşmesindeki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığını belirlemek açısından, sanığın yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilmesi, abonelik sözleşmesindeki yazı ile imzaların kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi, bu şekilde tüm delillerin toplanmasından sonra; sonuçlarına göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmünün tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.