YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3631
KARAR NO : 2018/9886
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/1, 62, 52/2 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet

Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın işletmeciliğini yaptığı … Oto Kiralama adlı iş yerinden sanığın… plaka sayılı aracı 22/10/2007 tarihinden itibaren, savunmasında belirttiği üzere 6 ay süreliğine kiraladığı, kira süresinin 22/04/2008 tarihinde sona ermesine rağman bu tarihte aracı iade etmediği ve bu suretle üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Sanığa yüklenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddelerinde düzenleme yapıldığı gözetilerek, yeni düzenlemeye göre dosyanın öncelikle bu madde hükmü doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilerek, alınacak uzlaştırma raporu sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de;
a) Bozma öncesinde, sanık hakkında mahkumiyet hükmü verildiği ve 6 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-a ve 52/2 maddeleri uyarınca adli para cezasına çevrildiği, bu hükme karşı yalnızca sanık temyize geldiği halde, bozma sonrasında kurulan hükümde, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde hüküm kurulduğu,
b) Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
c) Sanık vekillerinin yargılama dosyası arasında vekaletnamelerinin bulunmaması dikkate alınarak vekaletname örneğinin dosya arasında olmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.