Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/3465 E. 2018/9806 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3465
KARAR NO : 2018/9806
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan …’a doğrama işi yaptırdığı ve karşılığında sahte çeki ciro ederek verdiği ve bu suretle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 23/01/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanı ile dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken suç tarihi itibariyle sanık lehine olan 6763 sayılı yasa öncesi TCK’nın 158/1-f-son maddesi gereğince hükmolunacak hapis cezasının üç yıldan, adli para cezasının ise elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağının düzenlenmesine rağmen, temel cezanın 2 yıl hapis ve 5 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, herhangi bir arttırım ya da indirim yapılmaksızın sonradan 3 yıl hapis ve 180 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılması ve ardından TCK nın 62. ve 52/2 maddesinin tatbiki ile 2 yıl 6 ay hapis ve 3.000,00 TL adli para cezasına çıkarılması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ceza Genel Kurulu’nun 23.01.2018 tarih 2015/8-962 Esas, 2018/6 Karar sayılı kararı uyarınca para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi hususu infazda gözetilebilecek bir durum olduğundan tebliğnamedeki düzeltilerek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suç işleme kastı olmadığı, mahkemece eksik araştırma yapıldığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.