Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/2855 E. 2018/9895 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2855
KARAR NO : 2018/9895
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK 157/1, 62/1, 52/4 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle bozma sonrasında dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Sanığın suç tarihinde, …. ‘dek…. Otel’de resepsiyon görevlisi olarak çalışan katılana, bir kişilik oda ücretinin karşılığını üzerinde bulunan 500 Sterlin ile ödeyeceğini beyan ettiği ancak 500 İsveç Kronu olarak verdiği parayı, katılanın sterlin zannıyla aldığı, internetten kur bedeline bakarak, para üstü olarak sanığa 1.175 TL verdiği, parayı alan sanığın pasaportunu aracından alıp geleceğini söyleyerek otelden ayrıldığı ve bu surette üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Gösterilen gerekçeye göre, adli para cezası alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edildiği halde, hapis cezasının alt sınırdan 1 yıl olarak uygulanması ve adli sicil kaydına göre mükerrrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Adli para cezasının belirlenmesi aşamasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 4. bendine “göz önüne alınarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.