Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/1813 E. 2018/9824 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1813
KARAR NO : 2018/9824
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Deterjan pazarlamacılığı yapan katılanın, gazeteye çalışan ihtiyacı ilanı verdiği, kendisini arayan ve…. olarak tanıtan kişi ile buluştuğu ve aynı işi yapmak için ekip kurmayı kararlaştırdıkları, daha sonra …. k’in katılanı arayarak … isimli kişinin kardeşinin yakın zamanda öldüğünü, bu kişiye ait bir depo malın bulunduğunu belirtmeleri üzerine, katılanın sanık ile telefonda görüşerek bu malları 35.000 TL bedelle vadeli şekilde satın almayı kabul ettiği, sanığın malları…. ’ten … ya getirmek için katılandan 1.000 TL mazot parası istediği, katılanın da bu parayı bir akrabası aracılığıyla Tevfik ve sanığa elden gönderdiği, daha sonraki günlerde sanığın katılanı bir kaç defa daha arayarak, depo kira ücreti, mazot parası adı altında paralar istediği, katılanın da temyiz dışı sanık … hesabına 1.200 TL ve 250 TL para gönderdiği, daha sonraki günlerde de sanık ve Tevfik isimli şahsa ulaşamadığının iddia edildiği somut olayda, dosya kapsamında toplanan delillere göre taraflar arasında uzlaştırma yönünde verilen bozma sonucu uzlaştırma sağlanamadığı ve sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, aynı suç işleme kararı kapsamında katılanı birden fazla kez arayıp, farklı gerekçelerle para istemesi ve katılanın da bu paraları sanığa göndermesi karşısında, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/03/2014 gün, 2013/328, 2014/291 sayılı kararı ile sanık hakkında netice itibarıyla 2 yıl 6 ay hapis ve 1.500 TL adli para cezasına hükmedildiği ve aleyhe temyiz olmayan bu hükmün Dairemizin 22/06/2017 tarihli ilamı ile sanık lehine bozulduğu gözetilmeden, sanık hakkında 2 yıl 6 ay hapis ve 3.000 TL adli para cezasına hükmedilerek 1412 sayılı CMUK’nin 326/son. maddesine aykırı karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün “Sanığa verilen 75 gün adli para cezasının TCK’nın 52/2 maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak günlüğü takdiren 20,00 TL’den paraya çevrilerek (150×20=) 3000,00 TL adli para cezasi ile cezalandırılmasına” fıkrasından sonra gelmek üzere, “5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakları saklı tutularak sanığın neticeten 2 yıl 6 ay hapis ve 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.