Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/1496 E. 2018/9961 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1496
KARAR NO : 2018/9961
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, suç eşyasının satın alınması veya kabul
edilmesi
HÜKÜM : Sanık … Bağçıvancıoğlu hakkında,
5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında,
5237 sayılı TCK’nın 165, 62, 52/2-4, 51 maddeleri
gereğince mahkumiyet

Sanıklar hakkında dolandırıcılık ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 14.02.2017 günlü ilamıyla uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak uzlaşmanın gerçekleşemediği anlaşılarak yapılan incelemede,
Katılanlar … ve …’in kardeş oldukları,…. da faaliyet gösteren …. isimli gelinlik ve gelinlik takıları yapan toptancılık işi yaptıkları, 2011 yılı Haziran ayında gelinlik ve takılarını pazarlamak amacıyla İzmir iline gelen katılanların, sanık … ile tanıştıkları, sanık …’ in kendisini İzmir’ de bulunan ve iş kapasitesi yüksek Kahyaoğlu firması ile ilişkisi varmış gibi tanıttığı, bu firmanın pazarlama müdürü olduğunu söylediği, gerçek adı … rat olan (yakalanamadığı için açık kimliği belirlenemeyen) kişiyi, …. Firmasının müdürü Ali olarak tanıttığı, katılanların …. a döndükleri, altı ay sonra sanık …’ in katılanlara telefon ederek …. firması adına gelinlik ve takıları ısmarladıkları, …. isimli kişi ile birlikte katılanlardan 115.000 TL tutarında gelinlik ve takı sipariş ettikleri, katılanların, sipariş edilen malları …. ’in gösterdiği adrese kargo yolu ile iki aşamada gönderdikleri, sanık …’in de suça konu malların elde ediliş biçimini bildiği halde malları alıp sattığı, sonrasında sanık …’in veya kendisini Ali olarak tanıtan…. isimli kişinin katılanlara herhangi bir ödemede bulunmadığı, sonrasında İzmir’ e gelip araştırma yapan katılanların kendisini Ali olarak tanıtan …. isimli kişinin …. Firmasının temsilcisi Ali olmadığını, gerçek adının Fırat olduğunu öğrendikleri, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık … …. hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından TCK’nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında suç eşyasının kabul edilmesi suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
Sanığın, sıkıntıda olduğunu söyleyerek elindeki malların satılması konusunda yardım isteyen sanık …’e yardım ettiği, malları elemanları aracılığı ile piyasaya gösterdiği, malların alınış şeklini ve evveliyatını bilmediğini beyan etmesi ve dosyada başkaca sanığın cezalandırılmasına yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, sanığın beraati yerine, mahkûmiyetine esas alınan delillerin nelerden ibaret olduğu da gösterilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.