Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2018/1332 E. 2018/8306 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1332
KARAR NO : 2018/8306
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 204/1, 43, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının ertelenmesine ilişkin karara karşı sanık müdafiinin yaptığı itirazın, yetkili Ağır Ceza Mahkemesince reddine karar verildiği anlaşılmakla, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararı ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Eczacı olarak görev yapan sanığın 32 adet sahte reçeteyi katılan kuruma fatura ederek toplam 2.670,05 TL haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Dosya kapsamından; suça konu reçeteleri düzenleyip tanık olarak ifadeleri alınan 12 doktordan sadece bir tanesinin düzenlediği 2 adet reçeteyi kendisinin düzenlemediğini beyan ettiği, diğer reçetelerin dinlenen doktorlar tarafından düzenlendiğinin ve sahte olduğu iddia edilen reçetelerin teslim alınmasına ilişkin yazı ve imzaların hastalara veya yakınlarına ait olmadığı tespit edilmiş ise de, reçetedeki ilaçları aldığını kabul eden hastalara ait reçetelerin arkasındaki yazı ve imzaların dahi reçete sahiplerine ait olmadığının anlaşılması,yine reçeteleri kabul etmeyen bir doktor hariç yazılan reçetelerin doktorlar tarafından yazılmış olduğu dikkate alındığında, hastalar yerine yakınları veya başka şahıslar tarafından da doktorlara ilaç yazdırılıp, eczaneden ilaçların alınmış olduğu, bu şekilde alınan ilacın doktor tarafından gerçekte hastaya yazılmadığı hususunun eczane tarafından bilinmesinin mümkün olmaması, ayrıca eczanenin işlem hacmi dikkate alındığında sanığın suç kastıyla hareket ettiğine dair mevcut dosyadaki deliller ve beyanlar karşısında mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.