Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/9879 E. 2019/4927 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9879
KARAR NO : 2019/4927
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık … hakkında beraat
2-Sanık … hakkında; TCK’nin 157/1, 62, 52, 51 ve 207/1, 62, 51. maddeleri gereğince ikişer kez mahkumiyet

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık …’in beraatine ilişkin hükümler katılan tarafından; sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii ve katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Resmi olarak sanık … adına kayıtlı olan ancak fiili olarak sanık … tarafından işletilen iş yerinde sigorta acenteliği yapan sanıkların, şikayetçi ve katılanın araçlarına … sigorta adı ile sahte zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi düzenleyerek katılan …’dan 89,96 TL, şikayetçi …’dan ise 40,88 TL olmak üzere sigorta primi adı altında para aldıkları, katılan ve şikayetçinin sonraki yıl araçlarını başka bir sigortacıya götürmeleri üzerine yapılan poliçelerin sahte olduğunun ve sanıkların işyeri ile … sigorta arasında herhangi bir acentelik sözleşmesinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların şikayetçi ve katılana karşı ayrı ayrı özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Katılan …’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanın yokluğunda verilen 09.10.2013 tarihli kararın katılana 30.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, katılanın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 10.01.2014 günlü temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan, şikayetçi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet kararlarına ilişkin kabullerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan, şikayetçi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet kararlarına ilişkin kabullerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “90 gün”, “75 gün” ve “1.500 TL” ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.