Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/9428 E. 2019/3690 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9428
KARAR NO : 2019/3690
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- 158/1-f, 168/2, 62, 53 maddesi gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 207/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması ile nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarına ilişkin mahkumiyet hükümleri, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, mağdurun imzasını taklit ederek, onun adına adi yazılı bir talimatname düzenledikten sonra hesabının bulunduğu bankadan 6000 TL parasını çektiği, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
1-Sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet hükmüne ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın, katılanın şikayetinden sonra zararı tam olarak giderdiğini beyan etmesine ve ayrıca tanık Sedat’ın da ”katılanın olay tarihinde akşam saatlerinde gelerek sanıkla anlaştım dediğine” dair beyanına rağmen, sanık lehine daha fazla ceza indirimi yapılabileceği de nazara alındığında, zararın hangi tarihte giderildiği hususunun katılana sorularak ve varsa belgelendirilerek netleştirilmesi ve duruma göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.