Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/9013 E. 2018/9310 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9013
KARAR NO : 2018/9310
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
…..
SUÇ : Dolandırıcılık, tehdit
HÜKÜM : Sanıklar … ve … hakkında ayrı ayrı TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 53/1-3, 106/1, 62, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet,
Sanık … Yılmaz hakkında dolandırıcılık ve tehdit suçlarından beraat
Sanık ….. hakkında davanın tefriki

Dolandırıcılık ve tehdit suçlarından sanıklar … ve …’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekili, sanık … müdafi ve sanık … tarafından, sanık … …. n beraatine ilişkin hükümler ile sanık …. hakkındaki davanın tefrikine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … Yılmaz adına ruhsata kayıtlı…..plakalı aracın sanıklar …, ….. ve … tarafından katılan …’na satıldığı ancak aracın devrinin verilmediği ayrca sanıkların katılan …’nu tehdit ettikleri, katılan …’ın da sanıklar …, ….. ve …’ten ….. plakalı aracı aldığı ancak aracın satışında problemler çıkması nedeni ile sanıkların katılan …’ı tehdit ettikleri, bu suretle sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık … hakkında katılan …’na yönelik dolandırıcılık ve tehdit suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanık ….. hakkında verilen tefrik kararının katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede,
Sanık …’a yüklenen suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi …’ın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve kendisine karşı işlenen suçlar nedeniyle davaya katılmış olmasının, diğer katılana yönelik gerçekleştiği iddia olunan suçlara ilişkin hükümleri temyiz etme yetkisi vermeyeceği, ayrıca sanık ….. hakkında verilen savunmasının alınamaması nedeniyle davanın tefrikine ilişkin kararın, davayı esastan halleden 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde sayılan nitelikte bir hüküm olmaması nedeniyle temyize tabi bir karar olmadığı anlaşılmakla mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanıklar … ve … hakkında dolandırıcılık ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan … vekili, sanık … müdafi ve sanık …’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde,
a) Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak; galerici olan sanık …’in elinde bulunan ancak ruhsat kaydı işçisi….. adına olan ….. plakalı Mercedes markalı aracın satılması amacıyla yol üzerinde galerisi bulunan sanık … ve ortağı temyiz dışı sanık …..’a teslim edildiği, katılan …’ın bu aracı 30.000 TL ödeyerek satın aldığı ancak sanık …’in araç bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla aracın devrini katılana vermediği ve gerçekte bir borç-alacak ilişkisi olmamasına rağmen işçisi olan…..’nun borçlu, kendisinin alacaklı olduğu 2.000 TL değerinde senedi tanzim edip icraya koyarak araç üzerinde ihtiyati haciz konulmasını sağladığı ve aracın devrini katılana vermediği, bu olay nedeniyle mevcut dosyada her ne kadar sanıklar … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, taraf beyanlarıyla anlaşılan olaya ilişkin iddianame içeriğinde anlatım bulunmadığı ve bu konuda kamu davası açılmamış olduğu, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.06.1999 gün, 137/146, 10.10.2000 gün, 175/193, 23.10.2001 gün, 226/227 ve 30.05.2006 gün 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 225. (1412 sayılı CMUK’nun 257 ve 150) maddesi uyarınca hükmün konusunun iddianamede gösterilen fiilden ibaret olması ve dava açılmayan konuda yargılama yapılarak mahkumiyet hükmü verilmesinin mümkün olmaması ve ayrıca sanık …’in işçisi olan….. isimli kişi hakkında aynı olay nedeniyle Dairemizin 11/12/2018 tarihli ilamı ile bozularak mahalline gönderilen…..5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/81, 2017/219 sayılı dosyasında yargılama yapılarak 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve delillerin bir bütün olarak değerlendirilebilmesi amacıyla, sanıklar … ve … hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince sattıkları aracın devrini vermemek amacıyla kamu kurumu olan icra dairesini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açılıp açılmayacağının takdiri amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi, iddianame tanzim edilmesi halinde Dairemizin 11/12/2018 tarihli ilamı ile bozularak mahalline gönderilen…..5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/81, 2017/219 sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve tüm sanıkların eylemleri bakımından yargılama yapılarak, hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde sanıklar hakkında katılan …’a yönelik dolandırıcılık suçundan açılmış bir kamu davası bulunmamasına rağmen yargılama yapılarak mahkumiyet hükümleri verilmesi,
b) Sanıklar hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak; sanıklara yüklenen tehdit suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılan … vekili, sanık … müdafi ve sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.