Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/8767 E. 2019/4283 K. 25.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8767
KARAR NO : 2019/4283
KARAR TARİHİ : 25.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın oğlunun trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle oğlu için sigorta şirketinden olan alacağını tahsil etmesi amacıyla iş takipçiliği yapan sanık … ile ücret karşılığında anlaşarak kendisine vekaletname verdiği, ilgili sigorta şirketi tarafından katılana 9.713,60 TL tahsis edilmesi üzerine, sanık …’nin söz konu parayı katılan ile birlikte bankadan çektikten sonra, katılana sigorta şirketinden daha fazla para alabileceklerini söyleyerek gelen parayı katılandan aldığı ve sigorta şirketinden tekrar para alabilmek için para lazım olduğunu söyleyip kendisinden 2.000 TL daha alarak uhdesine geçirdiği, bu durumun ortaya çıkması üzerine katılanın sanık …’den alacağına karşılık 7.260 TL bedelli senet aldıktan sonra, sigorta şirketinden daha fazla para alabilmek amacıyla sanık …’ı vekil tayin edip sanık …’den almış olduğu senedi de sanık …’a verdiği, sanık …’ın, katılan adına sigorta şirketinden 2.428 TL tahsil etmesine rağmen 1.250 TL aldığını söyleyip katılana eksik ödeme yaparak kalan parayı uhdesinde tuttuğu, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık … hakkında verilen beraate ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, sigorta şirketinden gelen cevabi yazı ve ekleri ile tüm dosya kapsamından; sanık …’nin, hileli söz ve davranışlarda bulunarak sigorta şirketinden daha fazla para alabileceği ve bunun için de paraya ihtiyaç olduğu konusunda katılanı aldatıp sigorta şirketinden gelen parayı kendisinden almak suretiyle haksız yarar sağlaması şeklinde sübut bulan eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamında kalan ve TCK’nın 157/1 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın bu suçtan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
2- Sanık … hakkında verilen beraate ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık …’ın sigorta şirketinden katılan adına gelen parayı eksik şekilde katılana ödediğinin iddia edilmesine rağmen, adı geçen sanığın dosyaya sunduğu 26/12/2011 tarihli fotokopiden ibaret belgede ilgili sigorta hasar dosyasında çıkan tazminatın tamamının katılana teslim edildiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın sunduğu belge aslının temin edilip, söz konusu belgede şahit olarak adı yazılı olan ve soruşturma aşamasında beyanı alınan …’un ayrıntılı şekilde tanık sıfatıyla ifadesinin alınarak, ilgili belgeye ilişkin ve olay hakkındaki bildiklerinin sorulması, katılanın soruşturma aşamasında sigorta şirketinden gelen paranın 1.400 TL’sinin ölen oğlunun annesine verileceğini söylediğini beyan etmesi karşısında, katılanın ölen oğlunun annesinin de tespit edilerek tanık sıfatıyla ifadesinin alınmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının ve katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.