YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8431
KARAR NO : 2019/3289
KARAR TARİHİ : 03.04.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-h, 62/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince ve TCK’nın 204/1, 43/1-2, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan …’in Finansbank Nazilli Şubesi nezdindeki çek hesabında bulunan 11/10/2007 ödeme tarihli ile 03/11/2007 ödeme tarihli toplam 17 adet çekin sanık … tarafından katılan …’e çay alımı karşılığında verildiği, çeklerin katılan … tarafından süresinde bankaya ibraz edildiği, ancak karşılıksız bulunduğu, katılan …’in çekteki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, grafolojik inceleme sonucu çeklerdeki yazıların sanık … eli mahsulü olduğu ve katılan … ismi üzerindeki imzaların ise hakiki imzaların model alınmak suretiyle sahte olarak atıldığının tespit edildiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Katılan …’in alınan beyanında; suça konu çeklerin kendisine sanık tarafından imzalanmak suretiyle verildiğini, daha önce de sanığın vekaletnameye istinaden katılan … …’ye ait çekleri verdiğini ve bu çeklerin ödendiğini, bu nedenle suça konu çekleri güvenerek sanıktan aldığını belirtmesi, katılan …’in soruşturma aşamasında alınan beyanında; suça konu çekleri Özşahinler firmasından alacakları ayçiçek yağı karşılığında boş olarak verdiklerini, ancak daha sonra yağı beğenmeyip iade ettikleri halde firma tarafından çeklerin kendilerine iade edilmediğini belirtmesine rağmen; aşamalarda alınan diğer ifadelerinde sanığın suça konu çekleri kendisinden habersiz alarak imzaladığı ve kullandığını belirterek çelişkili ifadelerde bulunması ve katılan … …’nin Sanığa Nazilli 2. Noterliği 17.04.2007 tarihli ve çek keşide etme yetkisini içeren vekaletname vermesi ve sanığın suça konu çekleri bu vekaletnameye istinaden keşide etmesi karşısında, atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile sanık hakkında beraat hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre,
a) Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, beyanlara ve mahkemenin kabulüne göre suça konu çeklerin aynı anda düzenlenip kullanıldığı, farklı zamanlarda düzenlendiklerine dair delil de bulunmadığı cihetle; olayda 5237 sayılı Yasanın zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı ancak mahkemenin takdirine göre; sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK’nun 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
b- Suçun işlenmesinde bankanın maddi varlıklarından olan çekin kullanılması karşısında sanığın eyleminin, TCK’nun 158/1-f maddesinde düzenlenen Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Nitelikli dolandırıcılık suçundan takdiri indirim uygulanırken para cezası yönünden indirim yapılmayarak sadece hapis cezası yönünden takdiri indirim maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.