Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/8156 E. 2019/12478 K. 20.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8156
KARAR NO : 2019/12478
KARAR TARİHİ : 20.11.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM: 1.Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden; TCK’nın 158/1-d, 35/2, 52, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2.Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; TCK’nın 204/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan adına senet düzenleyerek temyiz dışı sanık babası …’e verdiği ve senedin … tarafından icra müdürlüğüne verilerek katılan hakkında icra takibi yapıldığı ve katılan adına kayıtlı bulunan Antalya ilindeki taşınmaza haciz işlemi uygulanarak satılmaya çalışıldığı, katılanın yapmış olduğu itiraz ile satışı durdurduğunu belirterek şikayetçi olduğu, sanık senedi kendisinin doldurduğunu ancak imzayı katılanın huzurda attığını beyan etmiş ise de alınan bilirkişi raporuna göre senetteki imzanın katılana ait olmadığı, sanıkların birlikte hareket ederek katılan adına sahte imza atarak düzenledikleri senedi icraya koydukları ancak dolandırıcılığın teşebbüs aşamasında kaldığı, bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda; sanığın katılan ile aralarındaki ticarete ve ortaklığa ilişkin herhangi bir belge ibraz edememesi, bilirkişi raporları ile icra takibine konu senetteki imzanın karalama tarzında çizgilerden ibaret basit tersimli bir imza olması sebebiyle aidiyetinin tespitinin yapılamamış olması ve borcun sebebine ilişkin olarak baba oğul olan sanıkların birbiri ile çelişen savunmaları, buna karşın katılanın aşamalardaki istikrarlı ifadeleri ve dosya kapsamı itibariyle, sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın senedi icraya koyarak katılan adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmuş ve kıymet takdirinin de yaptırılmış olmasına rağmen sanık hakkında TCK’nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, katılan ile ticareti olduğuna ve senedin aralarındaki alacak borç ilişkisinden kaynaklanan anlaşmazlık sebebiyle bizzat katılan tarafından imzalanarak verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 20/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.