Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/8110 E. 2017/13269 K. 05.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8110
KARAR NO : 2017/13269
KARAR TARİHİ : 05.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmü sanığın sorgusunda bildirmiş olduğu adresine usulünce tebligat yapılmaksızın ve herhangi bir adres araştırmasına gidilmeksizin Mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğin yapıldığı, halbuki; Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne göre, tebliğin duruşmada belirtilen adrese yapılamaması halinde MERNİS adresine yapılması gerekirken, yapılan tebligatın usule aykırı olduğu bu nedenle sanığın 20/01/2014 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın olay tarihinde, müşteki … ile bir takım malların nakliyesı konusunda anlaştıkları bu esnada sanığın kendisini … olarak tanıttığı, ayrıca … adına aslı ele geçirilemeyen sürücü belgesi ibraz ettiği ve Gaziantep’ten Kadirliye götürmek üzere mal teslim aldığı ancak söz konusu malları ilgili yere götürmeyerek uhdesine geçirdiği şeklinde iddia olunan olayda;
Sanığın olayda; emniyet müdürlüğünün maddi varlığı olan sürücü belgesinin kullanılması karşısında; bu eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 05/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.