Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/7893 E. 2019/4267 K. 25.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7893
KARAR NO : 2019/4267
KARAR TARİHİ : 25.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, tehdit, hakaret
HÜKÜM : 1-Sanık … hakkında: Dolandırıcılık suçundan beraat
2-Katılan-sanık … hakkında: Tehdit suçundan beraat
3-Katılan-sanık … hakkında:
a)Dolandırıcılık ve tehdit suçlarından beraat
b)Hakaret suçundan 5327 sayılı TCK’nin 125/2, 52/2-4 maddeleri gereğince verin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması

Sanık …’ın dolandırıcılık suçundan beraatine ilişkin hüküm vekalet ücreti yönünden sanık müdafii tarafından, katılan-sanık …’ın tehdit suçundan beraatine ilişkin hüküm, katılan-sanık … müdafii tarafından, sanık … ve katılan-sanık …’ın dolandırıcılık ve tehdit suçlarından beraatlerine ilişkin hükümler katılan-sanık … ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan-sanık … hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karara karşı itiraz yoluna başvurulması sonucu ilgili mercii tarafından itirazın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı da herhangi bir şekilde temyiz yasa yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan, katılan-sanık … hakkında tehdit suçundan ve katılan-sanık … hakkında dolandırıcılık ve tehdit suçlarından verilen beraat hükümleriyle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan-sanık … ile katılan …’in, katılan-sanık …’dan satış vaadi sözleşmesi ile bir adet daire satın aldıkları, peşin ödenen paralar dışında…’ya 25/02/2012 vade tarihli 12,500 TL bedelli bono verdikleri, bononun ödenmediği halde evin devrinin … üzerine yapıldığı, kalan bedelin karşılığı mahsup edilip arta kalan 10.000 TL yi …’ya vermek şartıyla …’ya ait … plaka sayılı aracın sanık …’ya 22.000 TL karşılığında anlaştıkları ve hep birlikte notere gittikleri, Mustafa’nın, araç devri sonrası senedi ve 10.000 TL parayı vereceği yönünde … ve Sayit’i ikna ettikten sonra aracın devrini …’e yaptıkları, ancak devir sonrası 12.500 TL bedelli bono ile kalan 10,000 TL katılanlara vermedikleri, bu olay sonrası katılan- sanık …’nın, … ve Sayit’i yüz yüze ve telefon aracılığıyla tehdit ettiği, …’nın da, Mustafa’nın kullanmakta olduğu cep telefonuna” delikanlıysanız çıkın karşıma kimi tehdit ediyorsunuz bakayım, devlet biziz demenin hesabını savcılığa söyleyin, bakın… beni Allah kuran üzerine yeminle elimden imzayı attırdın ya arabamı alıp beni tehdit ediyon ya bundan sonra ölüm dirim senden bilinecek intihar edebilirim, kaldıramıyorum beni gasp etmeni” şeklinde mesaj göndererek tehdit ettiği, Mustafa’nın cevap olarak …’nın kullanmakta olduğu telefona “sen hem Türküm devletim diyorsun hem de benim söylediğimi söylüyorsun sen ne utanmaz ne iftiracı ve yalancısın Allah seni ıslah etsin… Ben senden birşey almadım, sen bana 5,000 TL borçlusun, borç insanın şerefidir, borcunu öde, beni ikide bir tehdit etme, borcunu öde” şeklinde hakaret içeren mesajlar gönderdiği, iddia edilen somut olaylarda;
A)Sanık … müdafiinin vekalet ücreti yönünden yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık müdafiinin, 15/05/2014 tarihinde yüzüne karşı verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK’nın 310/1 maddesinde belirlenen bir haftalık süre geçtikten sonra 30/10/2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanık … ve katılan-sanık … hakkında dolandırıcılık, katılan-sanıklar … ve … hakkında tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itiriazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanık …’in dolandırıcılık suçunu, katılan-sanık …’ın dolandırıcılık ve tehdit suçlarını işlediğinin sabit olmadığına, katılan-sanık …’ın üzerine atılı tehdit suçunun yasal usurlarının oluşmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, somut olayda sanıklar … ve…’nın …’ya yönelik herhangi bir hileli hareketinin olmaması ve ihtilafın hukuki nitelikte olması nedeniyle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilememiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanık … ve katılan-sanık …’ın atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter nitelikte delil elde edilemediği, katılan-sanık …’ın üzerine atılı tehdit suçunun yasal usurlarının oluşmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan-sanıklar … ve …’ın müdafileri ile katılan-sanık …’ın temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
C)Sanık … hakkında tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itiriazlarının incelenmesinde:
5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında hüküm verilebileceği, iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan bahsedilmesinin, o olay hakkında da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, 09/04/2013 tarihli iddianamede sanık … hakkında tehdit suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi anlatılmış bir tehdit eylemi de bulunmadığı, bu haliyle iddianamede anlatılmayan eylemle ilgili dava açılmadığı, sanık hakkında verilen beraat hükmünün yok hükmünde olduğu, adı geçen sanık hakkında açılmamış tehdit suçundan beraatine hükmedilmesi suretiyle CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, katılan-sanık … ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 25/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.