Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/7444 E. 2019/3589 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7444
KARAR NO : 2019/3589
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 207/1 ve 53. maddeleri gereğince, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan TCK’nın 155/2, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından, sanık … hakkında verilen beraat hükümleri O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından, sanık … hakkında verilen mahkumiyet hükümleri ise O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Suç tarihinin, 27/05/2006 tarihi olmasına rağmen, kararda 2006 yılı olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Almanya’da yaşayan katılan ile sanık …’nin, Ankara’da ortak oldukları özel halk otobüsünün bulunduğu, diğer sanık …’in ise serbest çalışan muhasebecileri olduğu, katılan tarafından vergi işlemlerini takip etmek üzere 1991 yılında …’e vekalet verildiği ve sanık …’ye de vergi ödemesi için para gönderdiği, ancak sanıkların birlikte hareket ederek vergi borçlarını yatırmadıkları gibi, vergi borçlarının yatırıldığına dair sahte olarak oluşturulmuş vergi dairesi alındı belgelerini katılana verdikleri, sanıkların bu surette özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
1) Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Serbest Muhasebecilerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu’nun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında vergi borcu yatırmak gibi bir görevinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan “meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar” şeklindeki hükmüne göre; sanığın, katılanın vergi borcunu yatırmak üzere teslim aldığı paraları ilgili kuruma yatırmayarak uhdesinde tuttuğunun iddia edilmesi karşısında, eylemin sübutu halinde 5237 sayılı TCK’nın 155/1 maddesi kapsamında güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarının, suç tarihi olan 27/05/2006 tarihinden itibaren temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık … hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2) Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanık …’nin hüküm tarihinden sonra 27/02/2016 tarihinde vefat ettiğinin UYAP’tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; sanık … hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.