Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/7296 E. 2019/3718 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7296
KARAR NO : 2019/3718
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52/2 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan …Ş. ile sanık arasında yapılan finansal kiralama sözleşmesi gereğince bir adet MTB 36 hidrolik kaya kırıcı ve aksesuarlarının kiralanarak sanığa teslim edildiği, sanığın borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğü, bu nedenle katılan şirket tarafından sanığa 9 Nisan 2007 tarih 09488 yevmiye nolu Beyoğlu 37. Noterliğince ihtar çekildiği, ihtarda yapılan sözleşmenin feshi verildiği, bu hususun sanığa ihtar edildiği, usulüne uygun tebligat yapıldığı halde sanığın kendi üzerine düşen borcu ödemediği gibi sözleşme gereği teslim edilen iddianamede yazılı kırıcı ve aksesuarlarını katılan şirkete teslim etmediği ve bu şekilde sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sübut bulduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamış, adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
1)Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
2)TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün”, “25 gün” ve “500 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.