Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/6895 E. 2018/9370 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6895
KARAR NO : 2018/9370
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 158/1-f-son, 168/2, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Suç tarihinin, menfaatin elde edildiği 13/09/2010 tarihi olmasına rağmen, kararda 10/09/2010 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanık tarafından www.sahibinden.com sitesine verilen satılık cep telefonu ilanını gören katılanın, kendisinde bulunan telefon ile üstüne 150 TL vermek şartı ile sanığa takas teklifinde bulunduğu, sanığın da kabul etmesi üzerine, katılanın sanığın banka hesabına 150 TL havale etmesine rağmen, bir daha sanığa ulaşamadığı, bu surette sanığın hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan beyanı, banka dekontu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiş olup, TCK’nın 158/1-f maddesi gereğince cezalandırılması talebini içerir o yer Cumhuriyet Savcısının verdiği mütalaya karşı sanığın savunma yapmış olması nedeniyle tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18/06/2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, “sanığın eylemi neticesinde elde edilen 150 TL menfaat miktarı da dikkate alındığında; mahkemece dayanılan, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı ağırlığı gerekçelerine göre, temel cezasının tayininde 5237 sayılı TCK’nın 3. ve 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ve suça konu değer esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında makul bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının alt sınırdan çok uzaklaşılarak tayini ile, sanık hakkında yazılı şekilde fazla cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.