Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/6698 E. 2018/8006 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6698
KARAR NO : 2018/8006
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Sanıkların dolandırıcılık suçundan beraatlarına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Katılanın temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın, yokluğunda verilip 28/01/2014 tarihinde tebliğ edilen beraat hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 14/02/2014 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın, sanıkların işlettiği oto galeride beğendiği bir araç için sanıklarla pazarlık yaptığı, 9.500 TL olan araç bedelinin yarısını nakit, yarısını çek olarak sanıklara ödediği, aralarında bu oto ile ilgili satış sözleşmesi düzenledikleri, 3 gün sonra katılanın bu aracı değiştirmek istemesi üzerine sanıkların aracı katılandan aldıkları ve bir hafta içerisinde yeni bir araç vereceklerini söyledikleri halde, katılanı çeşitli bahanelerle oyalayıp araç vermedikleri gibi, ödediği parayı da iade etmedikleri, sonrasında katılana 15/04/2009 keşide tarihli, 9.500 TL bedelli bir senet verdikleri; ancak, vade tarihi geldiğinde senedi de ödemedikleri, bu şekilde atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda;
Sanıklar hakkında katılan dışında 22 ayrı kişiye yönelik olarak araç alım satımından kaynaklı dolandırıcılık suçundan Pendik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, 15/12/2010 tarih ve 2010/2587 sayılı iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21/05/2013 gün ve 2011/322 E, 2013/194 K sayılı ilamı ile sanıkların 22 mağdurdan 18’ine karşı benzer yöntemlerle işlemiş oldukları dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine hükmedilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ve sanıkların suç işleme kastıyla hareket edip etmediklerinin belirlenmesi bakımından, anılan dosyanın getirtilip incelenmesi ve esasa etkili belgelerin onaylı birer örneğinin dosya arasına alınmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.